9 Aralık 2015 Çarşamba

Neler oldu neler...

Şimdi bakıyorum da Arda ile ilgili son yazımın tarihi 14 Mayıs.. Yuh bana yani, resmen 7 ay olmuş, şimdi gel de toparla bakalım bu sürede neler neler yaşadık..

Öncelikle harika bir yaz tatili serisi geçirdik Arda ile. Elbette çocuklu tatil tam olarak tatil gibi değil ama bence özellikle şu herşey dahil otel sisteminden çıkıp, kendini yollara vurma alanında beklediğim kadar zorluk yaşamadık. Evet çocukla da gayet güzel yapılıyor bu tarz tatil, biraz düzeni bozuluyor, uyku & yemek ayarı kaçıyor ama olsun, o esneklik zaten olabilmeli ki tatil tatile benzesin :)

Bu güzel anların fotoğraflarını fazla fazla paylaştım instagram ve geri kalan tüm sosyal mecralarda ama buraya da koyalım, tarihe notunu düşürmek adına..

Kaş, Kalkan, Akyaka (27 Haziran - 4 Temmuz 2015)























İzmir Özdere (16-20 Temmuz 2015)


























Selimiye (24-27 Eylül 2015)







Ahhh ahhh, şu soğuk günlerde bu fotoğraflar iyi mi oldu kötü mü bilemedim şimdi :)

Uzun süreli bu tatillerin yanında küçük haftasonu kaçamaklarımız da oldu. Çok da iyi oldu çünkü Arda gerçekten suyu çok seviyor. Bu sene simit istemedi asla ve kolluklarla gayet boyunu aşan yerlerde ayak çırparak gitmeyi öğrendi. Denizi havuz kadar rahat girip çıkamadığı için zaman zaman ürkütücü bulabiliyor ama deniz kenarında da oyunu seviyor zaten.. Hangi çocuk sevmez ki :)
























Ağustos'ta Fatoş ve Burak İstanbul'a geldiler. Elbette Kuzey kuzum da geldi, Arda ile muhteşem kaynaştılar diyemem, zira birbirleri ile iletişim kurabilecek seviyede değiller şu an için ama yine de bir arada oldukları nadir sahneler bile insanı bir hoş hissettiriyor.. :)
 





 
Son yazımda üzerinde durduğum konulardan gidersek 7 ayda hayatımızda değişenleri şöyle özetleyebilirim aslında..
Evet Arda okula başladı :) Bahsettiğim gibi sitenin içindeki Bahçeşehir Koleji Anaokulu'nun 3 yaş grubunda yarım günlük programda devam ediyoruz. Bu süreç kesinlikle korktuğum gibi olmadı (lütfen bir maşallah alalım burada:)). Bizim okul normal anaokulu eğitimi sistemine göre gittiği için özel kreşler gibi değil, tamamen MEB müfredatına ve programına göre ilerliyor, dolayısıyla okulların açılış tarihi ertelenince Kurban Bayramı tatili sonrası, yani 28 Eylül'de başladık okula. Öncesinde 14-15-16 Eylül'de oryantasyon programımız vardı. Bütün bu süreci gayet sancısız ve başarılı atlattığımızı düşünüyorum. Tabi bunda Arda'nın geçtiğimiz dönem oyun grubunda aynı okulda, aynı öğretmen ve kısmen aynı arkadaş grubu ile olmasının büyük etkisi vardı. İlk hafta zorlandığımız tek konu kahvaltı oldu, çünkü Arda ve aslında bir çok çocuk okulda kahvaltı etmeye alışamadılar. Az yedikleri zaman da öğlene doğru acıktıkları için huysuzlandılar, huzursuz oldular vs. 2. hafta evde kahvaltı ettirip okula daha geç bırakarak durumu toparladık ve elbette sonrasında da bu düzen bozulmadan devam etti. Aslında ben annem de rahat etsin, yarım gün gelsin istediğim için tekrar okulda kahvaltı kısmını denemek istedim ama elbette canım annemin içi rahat etmiyor, yine sabah erkenden gelip kendi elleriyle yedirip okula bırakıyor, öğle yemeğinden sonra da alıyor. Hiç kıyamıyor zaten, "seneye de yarım gün verin, orada değil evinde uyusun çocuk" diyip duruyor. :) Bakalım, okul 4 yaşta yarım gün programı çıkarmayabilir.. Gördüğünüz gibi şimdiden bir sonraki seneyi düşünüyorum :)
Biliyorum çok fotoğraf albümü gibi oldu ama okuldan da bir kaç kare olsun :)

Oyun grubu dönemi
Oryantasyon, ilk gün





Asi çocuk :)
29 Ekim



10 Kasım, elinde Atatürk için çiçekler saygı duruşunda
Çiçeğini Atatürk köşesine bırakıyor


10 Kasım


Okul konusundaki en büyük sıkıntı hastalık.. İlk sene olduğu için alışana kadar illa ki tüm çocuklar bu süreçleri geçiriyor. Biz de şimdiden 2 kez doktor kapısı aşındırıp antibiyotik kullanarak ve 1 er hafta mola vererek şu zamana geldik. Bakalım bu kış nasıl geçecek??Elbette her şeye rağmen çok faydasını görüyoruz okulun. Sosyalleşme anlamında özellikle Arda bir hayli yol kat etti. Konuşması ilerledi, oyun kurma, birlikte oynama, kuralları tanıma, vs. gibi bir çok konuda da büyük katkı sağladı. Vildan'a, yani ilk öğretmenine bayılıyor. İngilizce öğretmeni Glory' den çekineceğini düşünüyordum ama onu da çok seviyor. Glory de Arda'dan çok memnun, zira youtube sağolsun Arda'nın İngilizce sayı, renk, şekiller zaten ezberinde :) Haftanın 1 günü de müzik ve dans eğitmeni geliyor, videolarını izliyorum, Arda genelde serbest stil takılıyor ama öyle eğleniyor ki, şimdiki çocuklar gerçekten şanslı lafı çok çok doğru :)
 
Beslenme konusunda da bir hayli yol kat ettik. Artık en azından muhallebi kıvamından kurtulmuş durumdayız. Selimiye'deki tatilde Arda'nın aç kalması pahasına normal kahvaltıya geçişi başlattım. Güzel kahvaltı ediyor artık çok şükür, ama normal yemek durumunda hala zorlanıyoruz. Okulda her çeşit yemek çıkıyor öğlen ama Arda hep pilav, çorba :) Evde de durumlar benzer ilerliyor ama çok üzerinde durmuyorum açıkçası. Karışık sebze yemeği yiyor, et seviyor, yoğurt yiyor, daha ne olsun :) Elbet bir gün yiyecek her şeyi.. Zaten alerji de bence tamamen bitmese de çok az etkili artık.. Keçi sütünü ve tüm mamüllerini tüketiyor kuzucum.
 
Bu arada 3 yaş doğum gününü de son anda yapılan bir planla ve çekirdek kadro ekibimiz ile kutladık. (Elbette Duygu beni dürttü, iyi ki öyle yapmış, çok güzel oldu:)) Okulda öğretmeni ve arkadaşları ile de bir kutlama yapmıştı ve gördük ki artık bu yıl anlıyor mum üflemedir, doğumgünü şarkısıdır, alkış, hediye, vs. Çok mutlu oldu küçük bey..


 
Yazın tuvalet eğitimi konusunu da yarı yarıya çözdük. Bezi tamamen bıraktı zira zaten kreş bezli çocuk almıyordu, mecburduk bunu çözmeye. Çiş çok kolay oldu ama hala kaka konusunda problem yaşıyoruz. Açıkçası bu konuda çocuk gelişimi uzmanı, psikolog ve normal doktor tavsiyesine kadar aldım ama zaten erkek çocuklarda bunun zor olduğunu, 4 yaşa kadar yolu olduğunu, üzerine gitmemem gerektiğini söyledi hepsi. Arda evin dışında herhangi bir yerde asla kaka yapmıyor, kendisini tutuyor, evde de tuvalete değil, kendi belirlediği bir köşesi var, orada bu işini görüyor. Tuvalete oturup, "Arda kaka yapıyor" şarkısı söyleyip oyunlar oynuyor ama tamamen kandırmaca :) Başaracağız bunu da, ama ne zaman bakalım..
 
Saç çekme hastalığı da devam ama vurma, ısırma nispeten azaldı. Konuşma ilerleyip kendini ifade edebildikçe bu davranışlar azalıyor. Eskisi gibi yoğun krizler yaşamıyoruz ancak inatlaşma, herşeye hayır deme huyumuz mevcut. Hala bana aşırı düşkün ama baba ile iletişim ve özellikle de oyun oynama konusunda çok ilerlediler. Zamanla bu paylaşım artacak ve belki tamamen dışlanacağım, bilemiyorum ama şimdilik durum %70 yine benim lehime.. ya da aleyhime, bilemedim şu an :):)
 
2015'i yavaş yavaş kapatırken son durumlar böyle Arda cephesinde. Bu yıl o kadar çok ilk yaşadı ki oğlum.. En son olarak da kendisine pasaport çıkardık ve ilk vizesini aldık. (Elbette bu da ilk vesikalık fotoğrafı :))Yılbaşında hep birlikte Miami&Bahama seyahatimiz var. AktemurBurgaz ailesini ziyaret, yeni yılı birlikte karşılama, çoluk çocuk kaynaşması derken planlar böyle gelişti. Heyecanlı ve tedirginim, umarım yolculuk ve geri kalan herşey yolunda gider.

Öperiz hepinizi!